T
abağınızdaki yemeğin güzel görünmesini istemeniz elbette doğal
bir durum. İştah açıcı bir görüntü her zaman tercih edilir. Ancak
bu, son birkaç yıldır restoranların masanıza gelen yemeklerde
görselliği her zamankinden fazla tercih ettiği gerçeğini
değiştirmiyor. Üstelik bunu yapabilmek için danışmanlara ve ajanslara
para ödüyor ve yaratıcılık üzerine kadrolar açıyorlar. Peki ama neden?
Avustralya’nın ünlü dergilerinden Gourmet Traveller’a göre cevap
“paylaşılabilirlik.” Bir yemeğin tadını çıkarmadan önce yaşadığımız
deneyim tarihin hiçbir döneminde bu kadar önemli olmamıştı. Hatta bazen
deneyimin lezzetten önde geldiğine bile şahit olabilirsiniz. Zira bir süredir
hayat eşittir sosyal medyada gösterdiklerimiz ya da gördüklerimiz! Sosyal
medyanın restoran seçimlerinizde ne kadar önemli olduğunu bir düşünün.
Rezervasyon platformu OpenTable’ın yaptığı bir araştırma müşterilerin
yüzde 87’sinin bir restorana sosyal medya referansıyla gitmeye karar
verdiğini söylüyor. Avustralya merkezli aynı araştırmanın sonuçlarına
göre her beş katılımcıdan biri sırf hakkında paylaşım yapabilmek için bir
rezervasyon yaptırdığını itiraf ediyor. Aynı katılımcıların üçte biri, sadece
internette gördükleri bir yemeği denemek için rezervasyon yaptırıyor.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Durum böyle olunca restoranların pazarlama için sosyal medyayı
kullanması ve buna her zamankinden fazla önem vermesi kaçınılmaz. Food
Republic web sitesine göre, 2021 yılında New York et lokantası Skirt Steak,
biftek kızartmaları TikTok’ta viral olunca fazladan personel işe almak
zorunda kaldı. Sosyal medyanın en son pasta takıntısı olan “crookie” isimli
pastanenin Paris’teki şubesinde artık standart olan kuyruklar oluşuyor.
Restoranların, müşterileri baş aşağı giden bir ekonomide bile kapıdan
içeri girmeye teşvik etmek için kullanabilecekleri sosyal medya taktikleri
de var. Örneğin bazı restoranlar, gösterişli influencer kozunu oynamak
yerine Instagram akışlarını, malzemeleri ve teknikleri vurgulamak için
kullanıyor. Instagram hesaplarında beğeni ya da paylaşım peşindeymiş
gibi hissettirmeyen havalı ve kendinden emin bir odağa sahip olmak da bu
işin bir parçası.
Ancak viral olmuş bir yemeğin geri tepme ihtimali de çok yüksek. Bu
durumda viral bir yemeğe sahip olmak pratikte sürdürülebilir bir plan
gibi görünmüyor. Her ne olursa olsun son yıllarda yemeğe ve restoranlara
olan bakış açısı öyle bir noktaya geldi ki buradan geri dönüş yok gibi. Asıl
merak edilen, bundan sonra ne olacağı.
Kaynak: Gourmet Traveller