B
irleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH’ler)
daha adil, eşitlikçi ve sürdürülebilir bir dünya yaratmak
amacıyla küresel eylem için “ortak bir plan” işlevi görüyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) de kabul ettiği gibi, “mental
sağlık olmadan genel sağlık veya sürdürülebilir kalkınma olamaz” çünkü
mental sağlık bu çabanın önemli bir ayağını temsil ediyor. Yani aslında
mental sağlığımızın da sürdürülebilir olması gerekiyor.
Forbes’ın haberine göre dünya genelinde, mental sağlık sorunları olan
insanların üçte ikisinden fazlası ihtiyaç duydukları bakımı alamıyor.
Haberde Project Hope’un bir ifadesine yer veriliyor ve düşük ve orta
gelirli ülkelerde mental sağlık sorunları olan kişilerin %85’inin tedavi
edilmediğinin altı çiziliyor; hatta dünyanın en gelişmiş ülkelerinin bile bu
konuda ilerleme kaydetmekte zorlandığı belirtiliyor. Haberde COVID-19
pandemisinin yarattığı travmanın küresel mental sağlık krizini daha da
derinleştirdiği söyleniyor. The Lancet’te yayımlanan bir araştırmaya göre,
virüsün en çok etkilediği bölgelerde depresyon ve anksiyete vakalarında
ciddi artışlar yaşandı. Uzmanlar COVID-19’un 53,2 milyon ek depresif
bozukluk ve 76,2 milyon ek anksiyete bozukluğu vakasına yol açtığını
tahmin ediyor.
Diğer taraftan mental sağlık dendiğinde akla gelen ilk kelimeler
sürdürülebilirlik, iklim değişikliği ve çevre olmuyor ancak bu unsurlar
mental sağlık ile birçok yönden kesişiyor. Mental sağlığı sürdürülebilirlik
perspektifinden incelemek için çevre, ekonomi, sosyal engel veya zorluklar
gibi unsurları da göz önünde bulundurmak önemli. Zira sürdürülebilirlik
sadece doğrudan çevresel etkilerle değil, mental sağlık gibi bakım
gerektiren diğer yollarla da ilgili. Örneğin eko-kaygı terimini ele alalım.
Bu, son zamanlarda sıkça kullanılan yeni bir terim. Tanımı konusunda bir
fikir birliği var ve aslında oldukça açıklayıcı: Eko-kaygı, iklim değişikliği
nedeniyle sıkışmış ve güçsüz hissetme, bunun getirebileceği korku
duygusu nedeniyle endişe veya stres yaşama duygusudur. Uzmanlara göre
eko-kaygının mental sağlık üzerinde önemli sonuçları olabiliyor; kronik
stres, depresyon ve anksiyeteye yol açabiliyor. Bu bulgular, Grönland İklim
Değişikliği Perspektifleri 2018-2019 Ulusal Anketi sonuçlarıyla da ortaya
konmuş durumda. Bununla birlikte, eko-kaygının üstünden gelmek için
verilecek kişisel kararların ve hayata geçirilecek uygulamaların, örneğin
bireysel karbon ayak izinizi azaltarak bu krize kişisel olarak daha az katkı
sağladığınızı hissetmenin rahatlatıcı etkisi olabiliyor.
Peki genel anlamda mental sağlığımızı zinde tutmak ve sürdürülebilir
kılmak için neler yapabiliriz?
Kişisel sınırlarımızı korumak
Bazen hepimizin hayatımızdaki bazı alanlara sınır koymakta zorlandığımız
zamanlar olur. Ancak bu durum kronik hale geldiğinde, mental sağlığımız
üzerinde olumsuz etkiler yaratır. Bunun önüne geçmek için öncelikle
“hayır” demenin normal olduğunu kanıksamak ve “hayır” demeyi
öğrenmek gerekiyor! Bu, bizi sıkışmışlık hissinden kurtaracak ve
sınırlarımızı korumamıza yardımcı olacak anahtar kelime.
Öz bakımı ihmal etmemek
Üretkenlik ve verimlilik kültüründe, her zaman “yoğun” olduğumuzu kabul
edelim. Ancak kendimize zaman ayırmadığımızda bu durum tükenmişlik
hissine yol açabilir. Öz bakım hayatın farklı alanlarındaki yaşam
standardımızı artırır ve herkes için farklı anlam ifade edebilir. Bunun için
kendimize 10 dakika ayırıp bizi mutlu eden şeyler üzerine düşünmeye
başlamak ve harekete geçmekten korkmamak gerekiyor.
Tüketimi azaltmak
Sosyal medya ve 24 saatlik haber döngüleri sürekli olarak bize bir şeylerin
kötüye gittiğini anlatırken, hayat bunaltıcı hale gelebilir. Sosyal medya
ve haber tüketimimizi sınırlandırmak, kaygıya neden olan duygularımızı
azaltmamıza ve günlük hayatımızda daha fazla “var olmamıza” yardım
edebilir.
Destek almaya açık olmak
Desteklendiğimizi hissetmek mental sağlığımız için çok önemlidir.
Sevdiklerimizle vakit geçirmek sevildiğimizi ve yenilendiğimizi
hissetmemize yardımcı olur. Arkadaşlarımız ve ailemiz aracılığıyla destek
bulabiliriz ancak ihtiyaç duyduğumuzda uygun bir terapiye katılmak da
destek almak için harika bir yol olabilir.
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Bedenimizi ihmal etmemek
Sağlık bir bütündür, zihnimiz ve bedenimiz birbiriyle bağlantılıdır.
Bu nedenle iyi beslenmek, egzersiz yapmak ve kaliteli uyumak mental
sağlığımız için sağlam bir temel oluşturmamıza yardımcı olacak yollardır.